SİYASET
Giriş Tarihi : 15-12-2022 11:44

Meral Akşener’in iki aşamalı referandum planı

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, ''Bir yöneticiye göre yaşanan son durum bu aşamada CHP ve İYİ Parti, hatta altılı masa açısından bir test olacak gibi gözüküyor'' diye yazdı.

Meral Akşener’in iki aşamalı referandum planı

Yİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, TBMM'ye sunulan başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Genel İdare Kurulu'nda çoğunluğun eğilimi, olumlu bir kanaat içerisinde olduğumuz ve evet yönündedir." açıklamasında bulunmuştu.

Sözcü yazarı Aytunç Erkin, İYİ Partili lideri Meral Akşener'in iki aşamalı başörtüsü referandum planını yazdı.

Erkin yazısında şu ifadelere yer verdi:

“… Satrançta kurallar bellidir. Herkes o kurallara göre oynar.

Ama Rus politikasında belli olan tek kural, kuralların hep Kremlin avantajına değiştiğidir. Düşmanım ile dostumu çok iyi ayırt edebilmem lazım. Siyah-beyaz satranç tahtasında bu kolay ama politikanın gri dünyasında zor. (Hayat Satranca Nasıl Benzer/ Garry Kasparov)”

Kurallar çoğu zaman iktidar lehine değişiyor!

Politikanın “gri” dünyasının altını çizmekte yarar var. Neden mi?

Son günlerin en çok konuşulan gündem maddelerinden biri Cumhur İttifakı'nın getirdiği Anayasa değişikliği teklifi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü konusunda yasa teklifinin ardından iktidar-Erdoğan'ın karşı hamlesi geldi ve anayasa değişikliği teklifiyle “rest” dedi. Ama bir tekliften de öte siyasetin seyrini değiştirebilecek bir araç haline gelebilir. CHP cenahında, Anayasa'nın 2'nci maddesi üzerinden “bu teklif laikliğe aykırı” fikri hakim. Çünkü… AKP-MHP'nin sunduğu teklif şu hükmü getiriyor:

“Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim-öğretim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile hak ve hürriyetleri kullanmaktan veya kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz.”

İşte bu noktada CHP yönetimi, çarşaf veya burkayla yargıç kürsüsünde oturanların olabileceğini, amiral üniformasıyla cübbenin kullanılabileceğinin altını çiziyor.

Peki İYİ Parti cenahı ne diyor?

Özellikle İYİ Parti cephesinden 12 Aralık'ta, Genel İdare Kurulu (GİK) sonrasında yapılan açıklamalarla konu yeni bir boyut kazandı. Zira Parti Sözcüsü Prof. Kürşad Zorlu, GİK'te iki önemli temayül oluştuğunu ve üyelerin tümünün gerek başörtüsü gerekse evlilik birliği hakkındaki metne itirazları olduğunu ve ancak çoğunluğun kaygılarını giderecek düzeltmeler yapılabilirse olumlu bakacaklarını açıklaması en kritik çıkışlardan biriydi.

Şimdi gelelim kulislere:

İYİ Parti yönetimi, bu konuda daha önce yaptığı açıklamalarda, meselenin referanduma götürülmesini istemediklerini ortaya koymuştu. Bir yöneticiye göre yaşanan son durum bu aşamada CHP ve İYİ Parti, hatta altılı masa açısından bir test olacak gibi gözüküyor.

İYİ Parti'de üst düzey bir isimle konuştuğumda, meselenin gelişimi ve son geldiği nokta, kaygıları daha da artırmış! GİK toplantısında, özellikle bu konunun neden milletin gündemine sokulduğu ve tartışmanın bu noktaya getirildiği hakkında değerlendirmeler olmuş. Meral Akşener hemen herkesi ve görüşlerini dinlemiş. Akşener toplantıdaki temayülün alınması sırasında her iki maddede risk taşıyan ifadeler olduğunu ve tüm teklifin detaylıca tetkik edilmesi gerektiğini GİK üyeleri ile paylaşmış. Akşener şöyle demiş: “İki temel hedefimiz olmalı, öncelikle bu tartışmayı milletin gündeminden çıkarmak ve iktidar tarafından siyaseten kullanılmasına izin vermemek; ikincisi de milletimiz için tehlikeli tüm yanlarını bertaraf etmektir.”

Toplantıda büyük çoğunluğun tepkisi, CHP'nin bu teklifi İYİ Parti ve ittifak üyeleri ile istişare etmeden ve sonuçlarını kestirmeden gündeme getirmesine yönelik olmuş. Seçime ramak kala yapılan bu hamlenin ve AKP'nin yeni bir hamleyle bunu Anayasa boyutuna taşımasının bir illüzyondan ibaret olduğu ortaya konulmuş.

Genel kanı şu:

İYİ Parti, “Bu meseleyi ilk gündeme taşıyan CHP'dir; AKP böylece bir hamle yapma imkanı bulmuştur o halde CHP referanduma gidilmesini ve siyaseten kullanılmasını önlemek için adım atmalıdır” görüşünü seslendiriyor.

MERAL AKŞENER, 'ORTAKLAŞMA' PEŞİNDE

Bu yaklaşımdan anladığım, önceki gün İYİ Parti'nin şartlı “evet” cevabı ve bunun bir nihai karar olmadığını açıklaması CHP ile bir uzlaşma sürecinin parçası olarak görülebilir. Bir yandan kazanacak aday tartışmalarıyla zorlanan altılı masa şimdi de bu anayasa değişikliği teklifinin oluşumu ve ne yapılacağı konusunda bir sınavdan geçiyor adeta. Meral Akşener'in geçmişte başörtüsü konusundaki tavır düşünüldüğünde, Anayasa paketinin ilk maddesinde “hayır” demesi ihtimalen daha düşük gibi duruyor. (Zaten parti sözcüsünün açıklamasında o maddeyle ilgili tehlike içeren ifadelerin giderilmesi durumunda olumlu yaklaşacakları da vardı.)

Akşener'in iki aşamalı “başörtüsü-Anayasa” planı şöyle anlatılıyor:

“AKP'nin bu oyununu bozacak ortaklaşmayı sağlamak. Çarşaf- burka-cübbe kaygılarının giderilmesiyle birlikte AKP'nin elinden bu kozun geri alınması! Ve böylece referandum riskini önlemek. Çünkü… CHP'nin de desteğiyle referandum tartışması sona erecek.”

Ancak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa'ya göre yetkileri konuşuluyor. Anayasa'nın 175. maddesinin 5'inci fıkrasına göre, “Meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir” deniyor.

İşte, tam da bu noktada olası haziran seçimlerinde (cumhurbaşkanlığı) referandum sandığı da gündeme gelebilir. İYİ Parti, 400 oyla kabul edilmiş Anayasa değişikliğinin “referanduma götürülmesiyle” iktidarın elindeki kozun alınabileceğini düşünüyor. Buna göre; “Meclis'in kabul ettiği maddeler -başörtüsü- AKP tarafından seçim malzemesi yapılıyor” söylemiyle halka gidilebilir bakışı hakim.

SONUÇ: Siyah-beyaz satranç tahtasında hamleler kolay ama politikanın gri dünyasında zor.

AdminAdmin