Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gölbaşı Polis Akademisi'nde Polis Meslek Yüksekokulları Mezuniyet Töreni'ne katılarak konuşma yaptı.
Mezun olan ve dereceye giren öğrencileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün kendi evlatlarımızla birlikte dünyanın 16 farklı ülkesinden toplam 87 misafir öğrencimizi akademiden mezun etmenin sevincini yaşıyoruz. Bizim bir prensibimiz var, biz ülkemizde eğitim gören hiçbir öğrenciye yabancı gözüyle bakmadık, bakmıyoruz. Tüm uluslararası öğrencileri misafirimiz olarak görüyoruz. Mezun olan misafir öğrencilerimize bundan sonraki meslek hayatlarında başarılar diliyorum" diye konuştu.
"Bugün bünyesine katılan 2 bin 86 yeni polis memurumuzla birlikte emniyet teşkilatımız daha da güçlenecektir" diyen Erdoğan, "Sizler ifa ettiğiniz ve edeceğiniz görevlerle aynı zamanda devletimizin bekasının, milletimizin esenliğinin, toplumsal barışımızın da teminatısınız" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE, DİĞER ÜLKELERE KIYASLA AFET SONRASI GÜVENLİKTE BAŞARILI OLDU'
Güvenlik güçlerinin Maraş merkezi depremler sonrasındaki çalışmalarda görev aldığını hatırlatan Erdoğan, "Asrın felaketi olarak nitelenen depremler sonrasında emniyet birimlerimiz süratle harekete geçti. Kendi mesai arkadaşlarını depremde şehit vermelerine rağmen polisi, bekçisi, jandarması, korucusu, askeriyle tüm güvenlik güçlerimiz depremzedelerimize yardım için adeta seferber oldu. Polislerimiz, arama kurtarma çalışmalarından yardım dağıtımına, yağmacılarla mücadeleden asayişin teminine kadar acil ihtiyaç duyulan her konuda aktif sorumluluk üstlendi. Depremin 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı etkilediği dikkate alındığında birkaç münferit hadise dışında süreç suhuletle yönetilmiştir. Dünyanın diğer ülkeleriyle karşılaştırıldığında afet sonrasında güvenlik hizmetlerinde Türkiye başarılı bir hizmet vermiştir" dedi.
"14 Mayıs ve 28 seçimleri döneminde özverili çalışmaları dolayısıyla tüm emniyet güçlerimizi tebrik ediyorum. Türkiye, depremden sadece 3 ay sonra üst üste iki seçimi demokrasisine yakışır olgunlukla, yüzde 90'ları bulan rekor katılım oranlarıyla, hamdolsun hiçbir sorun, sıkıntı yaşamadan başarıyla yapmıştır" diyen Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
'DEĞİL 7 YIL 70 YIL GEÇSE DE 15 TEMMUZ'U UNUTMAYACAĞIZ'
"Önceki hafta cumartesi günü tarihimizin en büyük ihanetlerinden olan 15 Temmuz darbe girişiminin 7. yıl dönümünü geride bıraktık. Uçak ve silah sesleriyle başlayan karanlık bir geceyi milletimizin direnişi sayesinde kardan daha aydınlık bir sabaha çevirdik. Demokrasi tarihine altın harflerle yazılan 15 Temmuz kıyamımızı 85 milyon olarak hep beraber yeniden hatırladık. Kayıplarımızın dinmeyen sızısı yüreğimizi kavururken, maruz kaldığımız ihanetin büyüklüğü karşısında öfkemiz daha da arttı. Hem tanklara karşı meydan okumanın gururunu hem de kendi silahıyla vurulmanın acısını beraber yaşadık. Üstünden değil 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz'u unutmayacağımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik."
'KONTROLLÜ DARBE İFTİRASI ATANLARI MİLLETİMİZE HAVALE EDİYORUM'
"Bilhassa Özel Harekat Başkanlığı ve Havacılık Dairesi Başkanlığı'na yapılan kalleşliği hiçbir zaman unutmayacağız. 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını şehit verdik. Şehitlerimiz arasında 63 polisimiz bulunuyordu. Sadece Gölbaşı'nda 51 kahramanımız şehit edildi. Şehitlerimizden geri kalan eşyalar o gece burada yaşanan vahşetin, FETÖ'cülerin canavarlığının boyutunu bizlere hatırlatmaktadır.
İnsanlık böyle bir ihanet, alçaklık görmemiştir. Hal böyle iken 15 Temmuz'a kontrollü darbe iftirası atanları, milletimizin vicdanına havale ediyorum. Buradan kendilerine şu çağrıyı yapmak istiyorum: 15 Temmuz'da sizler televizyon karşısında kahvenizi yudumlarken bu milletin evlatlarının nasıl bir mücadele verdiğinizi görmek istiyorsanız gelin hemen yanı başımızdaki müzeyi ziyaret edin. Milletimizin ne bedeller ödediğini görün."
'YÜZÜNÜZ VARSA GELİN BURADA SÖYLEYİN'
"15 Temmuz'la ilgili yalanlarınızı, iftiralarınızı, FETÖ'cülere destek veren beyanlarınızı yüzünüz varsa gelin burada da söyleyin. Siyasi hesaplarla masum ilan ettiğiniz FETÖ'cü mankurtların milletimize yaşattıklarını gelin burada görün. O geceyi bizzat yaşamasa dahi FETÖ'cü hainlerin cürümlerine şahit olan birinin FETÖ'ye müsamahakar davranması mümkün değildir. FETÖ'yle mücadelede oluşacak en küçük bir zafiyetin bize neye mal olabileceğini hemen yanımızdaki gazi mekanda görebiliyoruz."
'15 TEMMUZ'DAN BUGÜNE 41 BİN KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ'
"15 Temmuz darbe teşebbüsünü boşa çıkarmamızı 17-25 Aralık girişimi sonunda aldığımız önlemlere borçluyuz. Şayet polis akademisini yeniden yapılandırmamış, hassas birimlerde tasfiyelere gitmemiş olsaydık daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırdık. 15 Temmuz sonrası atılan adımlar da güvenlik birimlerimizin görevlerini daha iyi yapmalarını, milletimize daha iyi hizmet etmelerini sağlamıştır.
Bir taraftan teşkilatımızı FETÖ'cü unsurlardan temizlerken aynı zamanda emniyet hizmetlerinde sıkıntıya mahal vermedik. Darbe girişiminden bugüne toplam 41 bin emniyet mensubunun kurumla ilişiği kesildi. Teşkilatımızı güçlendirmek için 31 bin çarşı ve mahalle bekçisi aldık. Komiser yardımcısı, polis memuru ve sivil personel olarak ise toplam 128 bin personel alımı gerçekleştirildi. Farklı unvanlarda toplam 158 bin 682 personel alımı yaparak emniyet teşkilatımızın eksikliklerini fazlasıyla giderdik. Halihazırda 340 bin emniyet personelimiz görev yapıyor."
'FETÖ'CÜLERİN ÖNEMLİ BİR KISMINI TASVİYE ETTİK'
"Güvenlik sistemimizi nitelikli insan kaynağı, teknik kapasiteyle sürekli geliştiriyoruz. FETÖ'nün devlet içindeki uzantılarının önemli bir kısmını tasfiye ettik. Mahrem yapılanmasına yönelik operasyonlarımızı kesintisiz sürüyor. Bölücü terör örgütüne katılım neredeyse durma noktasına geldi. Eğer bugün Gabar, Cudi, Tendürek, Besler Deresi'nde bütün bu teröristlerin inlerine giriyor ve bu inlerde bunları yok ediyorsak işte bunun faili sizlersiniz.
'TERÖR OLDUKÇA TÜRKİYE YÜZYILINI ARZU ETTİĞİMİZ HIZDA GERÇEKLEŞTİREMEYİZ'
"Örgütü sadece sınırlarımız içinde değil Irak ve Suriye sahasında başını kaldıramaz hale getirdik. Nerede bir terör kümelenmesi varsa hemen yok ediyoruz. Döktükleri şehit kanların ve vatandaşlarımıza yaşattıkları acıların bedelini bölücü örgüte misliyle ödetiyoruz. Türkiye'nin emperyalist güçler tarafından başına salınan terör belasından kurtulması hayati derecede önemlidir. İçeride veya sınırlarımızın ötesinde terör unsurları oldukça Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu arzu ettiğimiz hızda hayata geçiremeyiz. Kandil'deki terör baronlarının sesleri kesilmedikçe iç siyasetimizi dizayn etme çabalarının önünü alamayız."
'ANA MUHALEFETİN TAVRI İNSANİ DEĞİL'
"Aynı şekilde Türkiye'de belli çevrelerin özellikle seçim döneminde istismar ettiği göçmen meselesinin çözüme kavuşturulmasının yolu terör örgütleriyle başarılı mücadeleden geçmektedir. Şunu unutmayın, Suriye'de ölümden kaçarak bizlere sığınan, bizi ensar olarak gören bu kardeşlerimize ne yazık ki ülkemizde ana muhalefetin yaklaşımı insani bir yaklaşım değildir, İslami bir yaklaşım hiç değildir. Suriye ve Irak'ta terör saldırıları devam ettikçe sığınmacıların kendi topraklarına dönmesine beklenenden daha fazla vakit alacaktır."
'SON 2 AYDA 16 BİN GÖÇMEN SINIR DIŞI EDİLDİ'
"Şu anda 500 bine yakın konutu oralarda inşa ediyoruz. Güvenlik ve istikrar sağlandıkça gönüllü ve onurlu dönüşler artacaktır. Bunu Suriye'nin kuzeyinde gördük. Güvenli hale getirdiğimiz yerlere 600 bine yakın sığınmacı geri döndü. 2 ay önce temelini attığımız konut projesi kapsamında 240 bin ailenin yani 1 milyon sığınmacının geri dönüşünü hedefliyoruz. Katar'ın finansal desteğiyle hayata geçirdiğimiz kalıcı konut projesinde çalışmalar devam ediyor.
Diğer taraftan düzensiz göçün engellenmesine yönelik çabalarımızı yoğunlaştırdık. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimizde denetimler sıkı bir şekilde yapılıyor. Yatırım için ülkemize gelenlere veya geçici koruma altında olanlara menfi yaklaşımımız söz konusu değildir. Türk ekonomisine katkı sağlayan herkese kapımız açıktır. Suça karışanlar, toplumuzun huzurunu bozanlar ile yasa dışı şekilde ülkemizde olanlar sınır dışı ediliyor. Son 2 ayda 36 bin düzensiz göçmen yakalandı, 16 bini sınır dışı edildi. İnşallah bu meseleyi kültürümüze, inancımıza, kültürümüze, hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde hal yoluna koyacağız."
'NEFRET SÖYLEMİNE PRİM VERMEK MÜSLÜMAN TÜRK'E YAKIŞMAZ'
"Biz tarih boyunca dara düşene, başı sıkışana, zulme uğrayana kucak açmış alicenap bir milletiz. Sığınmacılara yönelik nefret söylemlerine prim vermek bir Müslümana, bir Müslüman Türk'e yakışmaz. Mazlumları rengi, kökeni, dinine göre yargılamak bize yakışmaz. Batıda kendi insanımızı tehdit eden yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz. Ne güvenliğimizden taviz vereceğiz ne vatandaşımızı sıkıntıya sokacağız ne de milletimize Boraltan Köprüsü faciası gibi utançlar yaşatacağız."
'KANUNDAN, HUKUKTAN AYRILMAYIN'
"Aldığınız eğitimlerin dünyada bu alanda verilen eğitimlerin en iyi olduğu bir gerçektir. Ancak bazı şeyleri görerek, yaşayarak öğreneceksiniz. Bu süreçte şu hususlara dikkat etmenizi istiyorum: Devlet geleneğimizin altı asırdır değişmeyen esası insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibidir. İnsanımızı ne kadar korursanız, ne kadar yüceltirseniz devletimiz de o derece büyüyecek. Ne vatandaşına tepeden bakan jakoben anlayışın, ne insanına zulmeden ceberut zihniyetin bizim tasarrufumuzda ve tasavvurumuzda yeri yoktur. Meslek hayatınız boyunca kanundan, hukuktan, ahlaktan ve vicdan pusulasından ayrılmayın. Milletin canına, malına, namusuna kast eden vicdansızlara karşı tavizsiz, kurallara riayet eden insanlarımıza karşı her zaman müşfik davranın."
